Zoonoz olarak bilinen ve hayvanlardan insanlara doğrudan temas yoluyla veya gıda, su ve çevre ile bulaşabilen hastalık, Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre yılda 2,5 milyar insana bulaşmakta, bunlardan 2,7 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır. Son zoonoz salgını olarak COVID-19, ilk vakanın ardından insandan insana bulaşarak iki yıl içinde 280 milyona yakın kişiyi etkilemiş, 5,5 milyon dolayında ölüme yol açmıştır. Zoonozlar bilhassa açık rekreasyon alanlarında, sağlığını korumak amacıyla gönüllü boş zaman etkinliklerine katılan bireyler için risk oluşturabilmektedir. Bu çalışma bireylerin hayvanlardan geçen hastalıklar olan zoonozlar konusundaki bilgi düzeyini ve zoonoz riski algısının açık alan rekreasyon faaliyetleri katılımıyla ilişkisini ölçmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yer alan ve zoonoz riskinin yüksek olabileceği sulak araziler olan Mogan ve Eymir Gölü’ne yakın Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM) başvuran 474 yetişkin bireyle yüz yüze görüşülerek anketi yanıtlamaları sağlanmıştır. Sonuçlar zoonozun risk olarak algılanmadığını ve farkında olunsa bile rekreasyona katılımda çekince yaratmadığını ortaya koymaktadır.
BU SAYIDAKİ MAKALELER
Açık Alan Rekreasyon Faaliyetleriyle İlgili Zoonoz Riski Algısı
Abstract
According to the United Nations World Health Organization data, as an animal-borne disease which occurs through direct contact between animals and humans or through the usage of food, water and environment, Zoonoses infects 2,5 billion individuals annually leading to the death of 2,7 million individuals. As the last pandemic originated from zoonoses, COVID-19 has caused the infection of 280 million of individuals from the first transmission of the disease to humans and death of 5,5 millions of individuals. Zoonoses can pose a risk particularly for individuals who participate in outdoor recreational activities, for health purposes. This study was carried out to measure the knowledge level of individuals about zoonosis, and the effect of the zoonosis risk perception on the participation to outdoor recreation. A survey was carried out by interviewing 474 adults in person who applied to the Family Health Centers near Mogan and Eymir Lake in the Gölbaşı district of Ankara, which are among the wetlands with high risk potential. Study findings report zoonosis is not perceived as a risk and does not create any reservations in participation in outdoor recreational activities despite the awareness of individuals.
Covid-19 Salgınının Bölgesel Borsa Turizm Endekslerine Etkilerinin Araştırılması
Öz
Bu çalışmada, bölgesel borsa turizm endekslerinin COVID-19’dan etkilenme düzeyleri araştırılmıştır. Bu amaçla çalışmada, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya Pasifik bölgelerini kapsayan borsa turizm endeksleri kullanılarak istatistiki analizler yapılmıştır. Çalışmanın kapsamı COVID-19’un dünyaya yayılmaya başladığı dönemden itibaren 22 Ocak 2020-22 Ocak 2022 tarihleri arasındaki iki yıllık süreci kapsamaktadır ve çalışmada bu süreç çeyrek dilimlere ayrılarak sekiz dönem kapsamında analiz edilmektedir. Günlük veriler kullanılan araştırmada hem dünyadaki hem de kullanılan endekslerin kapsadığı bölgelerdeki COVID-19 verileri dikkate alınmıştır. COVID-19 verileri olarak günlük vaka, günlük ölüm, toplam vaka ve toplam ölüm sayıları toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda, borsa turizm endekslerini negatif yönde en fazla COVID-19 kaynaklı bölgesel günlük ölümlerin etkilediği bulunmuştur. Bu çalışma, geniş kapsamı, bölgesel ve dönemsel karşılaştırma sunan bulguları ile alanyazına katkı sunmaktadır.
Abstract
This study aims to investigate the effects of COVID-19 on the regional tourism sector indices. Statistical analyzes have been carried out by using regional tourism sector indices including North America, Europe and Asia Pacific. The research includes a two-year period between 22 January 2020-22 January 2022 starting from the date when COVID-19 started to spread worldwide. That period was divided quarterly into eight parts for analysis. The research which is based on daily data uses COVID-19 data in the world and in the regions included in the scope of the current study.. The numbers of daily cases, daily deaths, cumulative cases and cumulative deaths were taken as COVID-19 data. The findings of the study reveals that the regional daily deaths related to COVID-19 is the most effective item which affected the regional tourism sector indices negatively. The study contributes to the literature with its wide scope including regional and periodic comparisons.
Şark Ekspresi’nin Paris’ten İstanbul’a İlk Seferi (4-17 Ekim 1883)
Öz
19. yüzyıl ortalarından itibaren hızla gelişen demiryolu araçları ilk olarak yük ve eşya taşımak için tasarlanmıştır. Kısa sürede ekonomik gelişmişliğin önemli simgelerinden birisi haline gelen demiryolu çok geçmeden yolcu taşımacılığı için de kullanılmaya başlanmıştır. İnsanların lüks ve konforlu seyahat imkânı arayışları demiryolu ulaşımında büyük yenilikler yaşanmasına yol açmıştır. Bu yeniliklerden birisi de “yataklı vagonlar”dır. Bu vagonlar ilk olarak Amerika’da kullanılmış; daha sonra Avrupa’ya yayılmıştır. Başta ekonomi olmak üzere siyasi ve kültürel etkileşimin aracı olan demiryolu ulaşımıyla ülkeler arası etkileşim hızla artmıştır. Bu çalışmada, Avrupa’yla Asya kıtalarını birbirine bağlayan “Orient Ekspress” treninin ilk seferi ele alınmıştır. Bu seyahate bizzat katılmış olan yazar Edmond About’un trenin ilk seferi ve güzergâhı hakkındaki gözlemleri farklı kaynaklarla desteklenerek aktarılmıştır. Böylece trenin ilk yolculuğu hakkında daha önce yapılmış olan çalışmalarda değinilmeyen, etraflı bir şekilde ele alınmayan ve eksik bırakılan boşluklar doldurulmaya çalışılmıştır. Seyahatin büyük kısmının geçmiş olduğu İstanbul’da, şahit olunan olaylar da dönemin kaynaklarından faydalanılarak teyit edilmiştir.
Abstract
Rapidly developing railway vehicles since the middle of the 19th century were first designed to carry load and goods. The railway, which became one of the important symbols of economic development in a short time, soon began to be used for passenger transportation. People’s search for luxury and comfortable journey opportunities has led to great innovations in railway transportation. One of these innovations is “sleeping cars”. These wagons were first used in America; It later spread to Europe. Interaction between countries has increased rapidly with railway transportation, which is a tool of political and cultural interaction, especially economy. In this study, the first journey of the “Orient Express”, which connects the continents of Europe and Asia, is discussed. The observations of the writer Edmond About, who personally participated in this trip, about the train’s first journey and its route were conveyed, supported by different sources. Thus, it has been tried to fill the gaps that were not mentioned in the previous studies about the train’s first journey, which were not discussed in detail and were left incomplete. The events witnessed in Istanbul, where most of the travel took place, were also confirmed by utilizing the sources of the period.
Futbolda Taraftar Özdeşleşme Düzeyinin Destinasyon İmajı ve Destinasyon Aidiyetine Etkisi
Öz
Spor etkinlikleri destinasyonların imajına katkıda bulunan önemli olaylardır. Futbol da taraftar olarak bireylerin yaşamındaki önemine bağlı olarak destinasyonların bilinirliğini desteklemektedir. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı taraftarların takımlarıyla özdeşleşme düzeylerinin, destinasyon imajı ve destinasyon aidiyetine etkisini incelemektir. Araştırmanın evrenini Fenerbahçe Futbol Kulübü (FKF) taraftarları; örneklemini ise, İstanbul ili Kadıköy ilçesini ziyaret eden veya burada ikamet eden FKF taraftarları oluşturmaktadır. Nicel araştırma olarak gerçekleştirilen çalışmada uygulanan regresyon analizi sonucu elde edilen bulgular, taraftar özdeşleşme düzeyinin, destinasyon imajı ve destinasyon aidiyetine yönelik pozitif yönde etkisinin olduğunu göstermektedir.
Abstract
Sports events are critical happenings which contribute to the destination brand. Football also supports brands of destinations in relation to the importance of this activitiy in the lives of individuals. In this context the aim of this study is to examine the effect of fan identification level on the destination image and destination attachment. The population of the research pertains to the fans of Fenerbahçe Club. The sample group includes the fans of that club who visit or reside in Kadıköy, Istanbul. The research which is designed as a quantitative study including regression analysis reveals that the fan identification level has a positive effect on the destination image and destination attachment.
Karadeniz Turizmi Açısından Uzaktan Algılama ile Sıcaklık Nem İndeksinin Belirlenmesi
Öz
Turizm, iklim ve hava durumuna bağımlı olduğundan biyoklimatik şartların belirlenmesi turizm planlaması açısından önemlidir. Bu çalışmada Karadeniz kıyı şeridinin biyoklimatik konfor şartlarının belirlenmesi ve sonuçların Karadeniz turizmi açısından yorumlanması hedeflenmiştir. Bu amaçla, kıyı şeridi 1°×1°’lik alanlara bölünmüş ve Sıcaklık Nem İndeksi (THI) değerleri hesaplanmıştır. Bu çalışmanın yenilikçi yönü, THI hesaplarında kullanılan sıcaklık ve bağıl nem verilerinin meteoroloji istasyonları yerine uzaktan algılama yoluyla elde edilmiş olmasıdır. Uzaktan algılamanın avantajı kapsama alanının genişliği ve verilerin ücretsiz olmasıdır. NASA’ya ait Aqua uydusu üzerindeki AIRS sensöründen 2003-2022 yılları arasındaki sıcaklık ve bağıl nem verileri temin edilmiştir. Hesaplanan THI değerlerine göre Karadeniz kıyı şeridinde soğuk, serin, konforlu ve sıcak olmak üzere dört farklı konfor sınıfı bulunmuştur. Meteorolojik veriler ve THI değerleri incelendiğinde Batı ve Doğu Karadeniz’in farklı özellikler gösterdiği görülmektedir. Batı Karadeniz’in deniz turizmine; Doğu Karadeniz’in de doğa ve yayla turizmine daha elverişli olduğu görülmüştür. Çalışma sonuçlarının turizmin geliştirilmesinde karar vericilere yol gösterici olması beklenmektedir.
Abstract
Since tourism is dependent on climate and weather, determining bioclimatic conditions is important for tourism planning. This study aims to determine the bioclimatic comfort conditions of the Black Sea coastline and to evaluate the results in terms of the Black Sea tourism. For this purpose, the coastline was divided into 1°×1° areas, and the Temperature Humidity Index (THI) values were calculated. The innovative aspect of this study is that the temperature and relative humidity data used in THI calculations were obtained by remote sensing instead of meteorology stations. The advantage of remote sensing is the wide coverage and freely available data. Temperature and relative humidity data between 2003 and 2022 were obtained from the AIRS sensor onboard NASA’s Aqua satellite. According to the calculated THI values, four different comfort classes were found on the Black Sea coastline as cold, cool, comfortable, and warm. When the meteorological data and THI values are examined, it is seen that the Western and Eastern Black Sea Regions show different haracteristics. It has been seen that the Western Black Sea is more suitable for sea tourism and the Eastern Black Sea Region is more suitable for nature and highland tourism. The results of the study are expected to guide decision-makers in the development of tourism.
Fenomenolojik Sosyoloji Öncüllerinin Turizm Alanyazın Üzerinden Değerlendirilmesi
Öz
Nitel araştırma yaklaşımlarından biri olan fenomenoloji, bireylerin fenomenlerle ilgili deneyimlerinin ortaya çıkarılması amacıyla uygulanan yöntemdir. Fenomenolojik sosyoloji ise fenomenolojinin sosyolojik bakış açısıyla yorumlanmasıdır. Bu çalışmada, turizm alanında yapılan fenomenoloji çalışmaları, fenomenolojik sosyolojinin öncülleri kapsamında incelenmektedir. Belirlenen çalışmalardaki öncüllerin yer alma durumu aynı zamanda, sosyolojik bakış açısını da temsil etmesi bakımından önemlidir. Çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi tercih edilmiştir. Yorumlamalarda betimsel analiz kullanılmıştır. Veriler iki veri tabanından (Dergipark ve Anadolu Üniversitesi Kütüphanesi Veritabanları Toplu Arama) derlenmiştir. Analizler sonucunda, fenomenolojik turizm çalışmalarının, fenomenolojiyi sosyolojik olarak açıklamada yetersiz kaldığı görülmüştür. Bu kapsamda, fenomenolojik sosyoloji öncüllerinden “biz ve onlar” ilişkisi, “özneler-arasılık”, “amacıyla ve çünkü” güdüleri ve “toplumsal inşacılık” öncüllerinin çalışmalarda az sıklıkla temsil edildiği; diğer öncüllerden “yaşam dünyası”, “deneyim” ile “paranteze alma” öncüllerinde ise sosyolojik temellendirmelerin kullanıldığı, açıklamalarda bu bağlamlardan sıklıkla yararlanıldığı görülmüştür.
Abstract
One of the qualitative research approaches, phenomenology, is a method used to reveal the experiences of individuals about phenomena. Meanwhile, phenomenological sociology is the interpretation of phenomenology with a sociological perspective. In present study, phenomenology studies carried out in the field of tourism were examined within the scope of phenomenological sociology antecedents. The presence of the antecedents in the determined studies is also important in terms of representing the sociological point of view. Descriptive analysis was used in the interpretations. All the data examined in the study were compiled from two databases (Dergipark and Anadolu University Library Databases Collective Search). As a result of the analysis, it has been seen that phenomenological tourism studies are insufficient to explain phenomenology sociologically. In this context, the antecedents of phenomenological sociology, “us and them” relationship, “intersubjectivity”, “in-order-to and because” motives and “social constructivism” are less frequently represented in the studies; It has been observed that sociological justifications are used in the “lifeworld”, “experience” and “bracketing” antecedents and that these contexts are frequently used in the explanations.
Yamaç Paraşütü Yapan Yerli ve Yabancı Turistlerin Destinasyon Memnuniyetleri: Bir AEPA Uygulaması
Öz
Bu çalışma yamaç paraşütü yapan yerli ve yabancı turistlerin çeşitli destinasyon özelliklerine ilişkin memnuniyetleri ve her bir özelliğin destinasyon memnuniyeti üzerindeki etkileriyle asimetrik ilişki varsayımına dayanan Asimetrik-Etki-Performans-Analizi (AEPA) ile değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca yerli ve yabancı turistlerin destinasyon özelliklerine ilişkin değerlendirme farklılıkları da ortaya koymaktır. Anket tekniği ile toplanan 408 kişiye ait verinin analiz sonuçları plaj/deniz ve güvenlik/emniyet özelliklerinin yüksek performanslı heyecan faktörü olduğunu göstermiştir. Diğer taraftan temizlik, fiyat, alışveriş ve gastronomi düşük performanslı temel faktörler iken, bilgilendirme, konaklama, eğlence ve personel yüksek performanslı temel faktörlerdir. Ayrıca, yerli ve yabancı turistlerin destinasyon özelliklerine ilişkin algıları arasında farklılıklar olduğu da raporlanmıştır.
Abstract
This study aims to investigate the satisfaction of paragliding tourists on various destination attributes as well as the influence of each attribute on destination satisfaction by using Asymmetric Impact Performance Analysis (AIPA), which is based on asymmetric relationships. Moreover, differences among the domestic and foreign tourists in terms of their perceptions about destination attributes are examined. The results of the data analysis based on the survey including 408 respondents showed that beach/sea and security/safety were excitement factors with high performance. On the other hand, information, accommodation, entertainment and personnel attributes were identified as basic factors with high performance, while cleanliness, price, shopping and gastronomy attributes were the basic factors with low performance. In addition, the study also reports that there are differences among domestic and foreign tourists in terms of their perceptions about destination attributes.
Yağmacı Dergi-Yayıncılar ve Niteliksiz-Şaibeli-Şüpheli Çalışmalar
Öz
Araştırmacıların akademik hayatta yer bulmak veya edindikleri yeri korumak amacıyla yayın yapma gereksinimleri, farklı kazançlar elde etmek isteyen grup ve kişileri iştahlandırarak, yağmacı dergilerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı boş zaman ile ilgili araştırmaları yayınlayan yağmacı, şaibeli ve niteliksiz dergiler/yayınevleri ile buralarda yayın yapan araştırmacılara yönelik yayın etiği özelinde bir durum tespitinde bulunmaktır. Araştırmacı çalışmada kendi gözlemlerine dayanan kanıta dayalı yansıtıcı pratikler yöntemini ikincil kaynaklar ile birlikte kullanmaktadır. Şaibeli dergilerin/yayıncıların ve bunlarda yayınlanan sorunlu, niteliksiz makalelerin ve eserlerin seçiminde amaçlı örneklem yöntemi kullanılmıştır. Boş zaman alanında yayınlanan dergi ve makaleler nicel olarak artmakla birlikte, nitelikleri açısından sorunları olduğu görülmektedir. Bunların giderilmesi için akademik yükseltme ve teşvik sistemine, araştırma ve yayın etiğine daha fazla odaklanılmalıdır. Yapılan etik ihlallerin cezalandırılması, birinci ve ikinci çeyrekte yer alan dergilerdeki yayınların ise teşvik edilmesi gerekmektedir.
Abstract
The need for researchers to publish, to find or to protect the place in the academic life tempts some groups and people who want profit and therefore leads to emergence of predatory journals. The aim of this study is to investigate the predatory, shady and unqualified journals/publishers and the researchers who publishes there, on an ethical basis. The researcher of this study uses his own observations and evidence based reflective practices as the method of the research to conduct this study with secondary sources. Purposive sampling method was used to select doubtful, unqualified articles and papers that are published in the predatory journals and publishers. Even though the quantity of the articles published in the field of leisure studies are increasing, some of them has some quality and ethical problems. In order to solve these problems, more focus should be given on academic advancement processes, system of incentives and research publishing ethics. The ethical violations should be punished and articles published in Q1 and Q2 journals should be encouraged.
Belgelerle Türk Turizm Tarihi / Devlet-i Aliyye (Osmanlı) Pasaportu
Öz
Pasaport, yabancı ülkelere gideceklere yetkili kurumlarca verilen ve kimlik incelemesinde geçerli olan belge anlamını taşır. Osmanlı Devleti’nde pasaport uygulaması 19. yüzyılda modern devlet anlayışının ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Temelinde nüfus ve göç hareketlerini denetim altına alma kaygısı yatan bu uygulama ile kamu düzeninin korunması amaçlanmıştır. Osmanlı klasik devrinde “yol hükmü” denilen belge türünün 19. yüzyıla gelindiğinde “mürur tezkiresi” adını aldığı, 1867 yılına gelindiğinde doğrudan pasaport işlemlerine yönelik çıkarılan nizamname ile modern anlamda pasaport uygulamasına geçildiği görülmektedir. 1884 ve 1894 yıllarında çıkarılan iki nizamname ve 1911 yılında çıkarılan Pasaport Kanunu Osmanlı Devleti’nde pasaport uygulamalarına nihai şekli vermiştir. Bu çalışmada o dönemde kullanılan bir pasaport tanıtılmıştır.
Abstract
A passport means a document that is given by authorized institutions to those who will go to foreign countries and is valid for identity examination. The passport practice in the Ottoman Empire emerged as a product of the modern state understanding in the 19th century. With this practice, which is based on the concern of controlling population and migration movements, it is aimed to protect public order. It is seen that the type of document called “road provision” in the Ottoman classical period took the name “mürur tezkire” by the 19th century, and by 1867, the passport practice in the modern sense was started with the regulation issued directly for the passport. Two regulations enacted in 1884 and 1894 and the passport law of 1911 gave the final form to passport practices in the Ottoman Empire. In this study, a passport used at that time is introduced.
Türk Edebiyatında Seyahat / Gönül Hanım Romanı
Öz
Gezi türü ile edebiyatımızda tek başına eserler oluşturulmuş, zamanla bu eserlere “gezi yazısı” ya da “seyahatname” denilmiştir. Ancak kurmaca olarak oluşturulan hikâye ve romanlarda olay örgüsünün geziye dayalı olduğu eserler de ortaya konmuştur. Yazar metni oluşturmadan ya bahsi geçen yerlere gitmiş ya da araştırmaları sonucunda gitmeden o yer hakkında bilgi sahibi olmuştur. Okur, bu sayede edebî bir metin yardımıyla seyahate çıkarılmış, bahsi geçen yerlere karşı merak duygusu edinmiş, ilerleyen zamanlarda o yerlere gitme hayalleri kurmuştur. Türk edebiyatında Orta Asya’dan ve yazıtlardan bahseden ilk eser olması yönüyle önemli bir yere sahip olan Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun “Gönül Hanım” romanı, Moskova’daki esir kampından kurtularak Moğolistan’daki yazıtlara giden bir grup arkadaşın seyahatini konu almaktadır. Bu çalışmada “Gönül Hanım”daki seyahat ele alınmıştır.
Abstract
With the genre of travel writing, solo works are created in our literature, and in time, these works were called “travel writing” or “journey writing”. However, in the stories and novels created as fiction, the works in which the story arc is based on the trip have also been revealed. The author either went to the places mentioned before creating the text or as a result of his research, he had information about that place without going at all. In this way, the reader took a trip with the help of a literary text, gained a sense of curiosity about the places mentioned, and dreams of going to those places in the future. Ahmet Hikmet Müftüoğlu’s novel “Gönül Hanım”, which has an important place in Turkish literature as it is the first work that mentions Central Asia and inscriptions, is about the journey of a group of friends who escaped from the prison camp in Moscow and went to the inscriptions in Mongolia. In this study, travel in “Gönül Hanım” is discussed.
Başlangıçtan Günümüze Türklerde Seyahat / Selçuklulara Kadar Türklerde Seyahat
Öz
İnsanoğlu tarihin her döneminde hareket hâlinde yaşamıştır. Bu bağlamda, bir yerden diğer bir yere çeşitli sebepler ve amaçlar doğrultusunda seyahat etmiştir. Türk milleti de bu sürecin önemli bir halkasını meydana getirmiştir. Tarihi süreç içerisinde Türkler çok çeşitli nedenlerle seyahatler gerçekleştirmiştir. Türkler en çok savaş için bulundukları bölgelerden başka coğrafyalara hareket etmişlerdir. Şamanizm inancının bir gereği olarak Türkler efsanevi ve hayali seyahatler de yapmışlardır. Yine İslami dönemin ilk Türk kaynaklarında insanların bireysel veya toplu olarak seyahat ettikleri anlaşılmaktadır. Bu yazıda Türklerin bilinen ilk zamanlarında ve İslamiyet’i kabul ettikleri ilk dönemlerde seyahatleri ve bu seyahatlerin muhtevası üzerine bilgi verilecektir.
Abstract
Mankind has lived in motion in every period of history. In this context, he traveled from one place to another for various reasons and purposes. The Turkish nation also formed an essential link in this process. During thehistorical process, Turks traveled for multiple reasons. The Turks mostly moved to other geographies from the regions they were in for the war. As a requirement of shamanism, Turks also made legendary and imaginary travels. Again, in the first Turkish sources of the Islamic period, it is understood that people traveled individually or collectively. This article will give information about the travels of the Turks in the first known times and the first periods when they accepted Islam and the content of these travels.
Turist Rehberliğine Dünyadan Genel Bir Bakış
Öz
Dünyada farklı şekillerde verilen turist rehberliği eğitimi ve uygulamaları son yıllarda araştırmacıların ilgisini çeken bir konudur. Çünkü turist rehberliği eğitimi ve uygulamaları ülkelerin gelişmişlik düzeyi söz konusu olmadan kendi ülkelerindeki kararlara göre farklılık göstermektedir. Bu amaçla bu çalışmada örneklem olarak bütün kıtalardan çeşitli gelişmişlik düzeyine sahip ülkeler seçilerek vermiş oldukları turist rehberliği eğitimlerine ve uygulamalarının nasıl olduğuna dair genel bir araştırma yapılmıştır. Araştırma sonucunda genel olarak ülkelerin turist rehberliği eğitimlerinde uygulamaya dayalı eğitimden daha çok teorik bilgilere dayanan eğitimlere yer verildiği ve eğitim sürelerinin farklılık gösterdiği, turist rehberlerinin sertifika ya da lisans ile yetkilendirildikleri, turist rehberliğinde çeşitli sınıflandırmaların olduğunu, turizm sektöründe önde gelen ülkelerde turist rehberlerinin yabancı dil bilme şartının ve mesleğe ilişkin kanuni düzenlemelerinin olduğunu söylemek mümkündür.
Abstract
Tourist guidance education and practices, which are given in different ways around the world, have attracted the attention of researchers in recent years. Because tourist guidance education and practices differ according to the decisions in their own countries, regardless of the development level of the countries. For this purpose, in this study, countries with various levels of development from all continents were selected as a sample, and a general research was conducted on the tourist guidance trainings and practices they provided. As a result of the research, in general, it is possible to say that in the tourist guidance educations of the countries, trainings based on theoretical knowledge rather than practical training are included and the training durations differ, tourist guides are authorized with a certificate or license. In addition, there are various classifications in tourist guidance, tourist guides in leading countries in the tourism sector know foreign languages and there are legal regulations regarding the profession in this countries.
Ortadoğu Mutfak Kültürleri
Öz
Geçen sayıda başladığımız kitap tanıtımı yazılarına bu sayıda orijinal başlığı “Culinary Cultures of the Middle East” olan, Türkçeye “Ortadoğu Mutfak Kültürleri” başlığı ile çevrilen kitap ile devam ediyoruz. Sonraki yıllarda “A Taste of Thyme: Culinary Cultures of the Middle East” başlığı altında tekrar yayımlanmış olsa da, çevri, kitabın ilk baskısı üzerinden yapılmış. Kitap, 1992 yılında Londra Üniversitesi Doğu ve Afrika Araştırmaları Okulu’nun (School of Oriental and African Studies) bünyesindeki Yakın ve Orta Doğu Araştırmaları Merkezi (Center for Near and Middle East Studies) tarafından düzenlenen konferansta sunulan bildirilerin gözden geçirilmiş hallerine yer veriyor.
Abstract
We continue with the book introduction articles that we started in the last issue, with the original title of “Culinary Cultures of the Middle East”, translated into Turkish with the title of “Ortadoğu Mutfak Kültürleri”. Although the book was republished under the title “A Taste of Thyme: Culinary Cultures of the Middle East” in the following years, the translation was made on the first edition of the book. The book includes revised versions of the papers presented at the conference organized by the Center for Near and Middle East Studies at the University of London School of Oriental and African Studies in 1992.
EuroCHRIE 2022 Konferansı'nın Ardından
Öz
EuroCHRIE, dünya çapında 150’den fazla ülkede otelcilik, turizm ve etkinlik alanlarında görev yapan akademi ve sektör mensuplarının üye olduğu uluslararası CHRIE örgütünün Avrupa’daki kuruluşu olarak her yıl güz döneminde uluslararası bir konferans düzenlemektedir. Konferans, otelcilik, turizm, etkinlik ve mutfak sanatları alanlarında eğitimin geleceğini şekillendirme odaklı bir etkinliktir. EuroCHRIE 2022, “Yenilikçilik ve Girişimcilikte Başarı” teması ile Wittenborg Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Hollanda’nın Apeldoorn şehrinde 24-27 Ekim 2022 tarihlerinde düzenlendi. Toplam 56 bildiri ve 19 poster sunumu gerçekleştirildi. EuroCHRIE 2023 “Gerçeklikleri Değiştirmek ve Yeni Fırsatlar” temasıyla Viyana Yönetim ve İletişim Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.
Abstract
EuroCHRIE, the European branch of the CHRIE, the association of academic and sectoral partners from 150 countries in the fields of hospitality, tourism, and events management, holds an international conference in autumn every year. The conference focuses on new horizons to shape the future of education in hospitality, tourism, events and culinary arts. EuroCHRIE 2022 hosted by the Wittenborg University of Applied Sciences, took place in Apeldoorn, the Netherlands between 24 – 27 October 2022 with theme of “Thrive on Innovation and Entrepreneurship”. A total of 56 papers and 19 posters were presented. EuroCHRIE 2023 will happen in Austria with the theme of “Changing Realities and New Opportunities” to be hosted by the University of Applied Sciences for Management and Communication Vienna.
Cilt: 34, Sayı: 1, Bahar 2023

Linkler
- Anatolia: An International Journal of Tourism and Hospitality Research
- International Tourism Cartoons Competition
- Türkiye Turizm Ansiklopedisi
- Anatolia Araştırma Yöntemleri Seminerleri
- Lisansüstü Turizm Öğrencileri Araştırma Kongresi
- Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması
- Interdisciplinary Tourism Research Conference
- World Conference for Graduate Research in Tourism, Hospitality&Leisure
- Akademik Turizm Eğitimi Arama Konferansı
- Anatolia Akademisi Konferansları
- Anatolia Turizm Eğitimine Hizmet Ödülleri
- Anatolia International Recognition Awards
- Rekreasyon Araştırmaları Kongresi
- Akademik Turizm Bülteni
- Anatolia Kitaplığı
- Anatolia Külliyatı
- Turizm Tarihi Platformu
- Anatolia Turizm Akademisi
- Anatolia Turizm Filmleri Yarışması
- Türkiye Turizm Tarihi Projesi Tanıtım Filmi
- Türk Turizminin Öncü Eğitimci ve Araştırmacıları
- Portraits of Pioneers in Tourism Research and Education
- Disiplinlerarası Turizm Araştırmaları Kongresi